test.txt

nno	tur	Eg vil bli hos deg.	Sizinle kalmak istiyorum.
nob	tur	Både Tom og Mary sjekket sine egne klokker.	Hem Tom hem de Mary kendi saatlerini kontrol ettiler.
nob	tur	Denne boken virker interessant.	Bu kitap ilginç görünüyor.
nob	tur	Det skjedde ganske nylig.	O, oldukça yakın zamanda oldu.
nno	tur	Takk!	Teşekkür ederim!
nno	tur	Kalkulatoren på bordet er min.	Masanın üstündeki hesap makinesi benim.
nno	tur	Eg hugsar at eg har sett han ein plass.	Onu bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
nob	tur	Hagen er bak huset.	Bahçe evin arkasında.
nno	tur	Du veit at eg elskar Mary, ikkje sant?	Mary'yi sevdiğimi biliyorsun, değil mi?
nno	tur	Skund deg! Vi ventar på deg.	Acele et! Seni bekliyoruz.
nno	tur	Eg veit ikkje.	Bilmiyorum.
nno	tur	Kva må eg gjere for å overtyde svigerfaren min?	Kayınpederimi ikna etmek için ne yapmalıydım?
nno	tur	Linjalen er kort.	Cetvel kısadır.
nno	tur	Det er verkeleg trist.	Gerçekten üzücü.
nno	tur	Når vart denne romanen utgjeven?	Bu roman ne zaman yayınlandı?
nno	tur	Ein venn kjem for å leike hos oss i morgon.	Bir arkadaş, yarın evimizde oynamak için geliyor.
nno	tur	Del det i to.	Onu ikiye kes.
nno	tur	Vi kan få ei værmelding kvar dag.	Biz her gün hava durumu bültenini alabiliriz.
nob	tur	Dette er Copacabana!	Burası Copacabana!
nno	tur	Medisinen var ei brun væske.	İlaç kahverengi bir sıvıydı.
nob	tur	Tom kysset deg, ikke sant?	Tom seni öptü, değil mi?
nno	tur	Vi feirer jul kvart år.	Biz her yıl Noel'i kutlarız.
nno	tur	Det var verkeleg billeg.	Gerçekten ucuzdu.
nob	tur	Jeg var ikke forsiktig.	Dikkatli değildim.
nno	tur	Eg vil bli hos dykk.	Sizinle kalmak istiyorum.
nno	tur	Eg vil ha fred.	Barış istiyorum.
nob	tur	Hun helte melk i koppen.	O, sütü bardağa doldurdu.
nob	tur	Hvor er treet?	Ağaç nerede?
nno	tur	Dersom du et for mykje, vert du tjukk.	Çok fazla yersen şişmanlarsın.
nno	tur	Eg kosa meg verkeleg.	Gerçekten eğlendim.
nob	tur	Hva skylder jeg Tom?	Tom'a ne borçluyum?
nno	tur	Eg føler meg ikkje bra.	İyi hissetmiyorum.
nob	tur	Jeg er Toms kone.	Ben Tom'un eşiyim.
nno	tur	Det er ei raud rose i blomepotta.	Saksıda kırmızı bir gül var.
nno	tur	Eg er framleis sjefen her.	Burada hala ben patronum.
nno	tur	Ingen byar i Europa er så folkerike som Tokyo.	Avrupa'da Tokyo kadar çok nüfuslu hiçbir şehir yoktur.
nno	tur	Likar du den nye stråhatten min?	Yeni hasır şapkamı beğeniyor musun?
nob	tur	Denne blomsten er gul, men alle de andre er blå.	Bu çiçek sarı, ama diğer tüm çiçekler mavi.
nno	tur	Del henne i to.	Onu ikiye kes.
nno	tur	Det er irriterande å høyre folk snakke med høg stemme på biblioteket.	Bir kütüphanede yüksek sesle konuşan insanları dinlemek sinir bozucu.
nno	tur	Eg drikk ikkje mykje vin.	Çok şarap içmiyorum.
nob	tur	Jeg så fram til dette.	Buna can atıyordum.
nno	tur	Ei due er eit symbol på fred.	Güvercin, barışın sembolüdür.
nob	tur	Faren min har en bra jobb.	Babamın güzel bir işi var.
nno	tur	Eg er gift og har to born.	Evliyim ve iki çocuğum var.
nob	tur	Jeg kjeder meg.	Sıkıldım.
nno	tur	Tjuven sprang sin veg då politimannen såg han.	Polis onu gördüğünde soyguncu kaçtı.
nob	tur	Han liker appelsiner.	O portakalı sever.
nob	tur	Du burde ikke spise her.	Burada yememelisin.
nob	tur	Hvorfor så jeg ikke det?	Onu neden görmedim?
nno	tur	Historia var sann.	Hikaye gerçekti.
nob	tur	God tur.	İyi yolculuklar.
nno	tur	Eg gjorde det eg kunne.	Yapabileceğimi yaptım.
nob	tur	Dette hotellet har et treningsstudio og et badebasseng.	Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
nno	tur	Vi må byrje med leksene våre.	Biz ödevimize başlamalıyız.
nob	tur	Tom så salgsautomater overalt når han besøkte Japan.	Tom Japonya'yı ziyaret ettiğinde her yerde otomatik satış makinaları gördü.
nob	tur	Jeg vil ikke se på tv.	Televizyon izlemek istemiyorum.
nno	tur	Det er verkeleg sjeldan.	Gerçekten nadir.
nob	tur	De hater edderkopper.	Onlar örümceklerden nefret eder.
nob	tur	Tom så den filmen sist sommer.	Tom o filmi geçen yaz gördü.
nno	tur	Denne gjennomsiktige væska inneheld gift.	Bu saydam sıvı zehir içerir.
nno	tur	Vatn er ei væske	Su bir sıvıdır.
nno	tur	Læraren vår gjev oss mykje lekser.	Öğretmenimiz bize çok ödev verir.
nob	tur	Denne boken virker interessant.	Bu kitap ilgi çekici görünüyor.
nno	tur	Gjer det du har lyst.	İstediğinizi yapın.
nno	tur	Faren min sa at eg ikkje skulle lese på senga.	Babam bana yatakta kitap okumamamı söyledi.
nob	tur	Må vi virkelig gjøre det?	Gerçekten onu yapmak zorunda mıyız?
nob	tur	Jeg har forklart det til Tom.	Tom'a onu açıkladım.
nno	tur	Eg er verkeleg lei for det.	Gerçekten üzgünüm.
nno	tur	Gjer det ein gong til!	Tekrar yap!
nob	tur	Godt nytt år!	Mutlu yıllar!
nob	tur	Jeg vil ikke snakke om Tom.	Tom hakkında konuşmak istemiyorum.
nno	tur	Talen hans vart møtt med entusiastisk applaus.	Onun konuşması coşkulu alkışlarla karşılandı.
nno	tur	Nyhenda gjorde han trist.	Haberler onu üzdü.
nno	tur	Dei er brørne mine.	Onlar benim erkek kardeşlerim.
nno	tur	Del han i to.	Onu ikiye kes.
nob	tur	De ville straffe meg.	Onlar beni cezalandırmak istedi.
nob	tur	Jeg ringer ham hver dag.	Ona her gün telefon ederim.
nno	tur	Gjer deg klar til å reise straks.	Hemen yolculuğa hazırlan.
nob	tur	Titanic traff et isfjell.	Titanik bir buzdağına çarptı.
nob	tur	Jeg vil gjerne ha to enveisbilletter fra A til B.	Tek yönlü bilet istiyorum A'dan B'ye.
nob	tur	Jeg solgte den for ti dollar.	Onu on dolara sattım.
nno	tur	Han hadde mørkebrunt hår.	Koyu kahverengi saçları vardı.
nno	tur	Somme les bøker berre for å få tida til å gå.	Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
nob	tur	Tom så meg ikke.	Tom beni görmedi.
nob	tur	Dette er ikke den eneste nøkkelen.	Bu tek anahtar değil.
nno	tur	Nancy inviterte han til ein fest.	Nancy onu bir partiye çağırdı.
nob	tur	Tom ville være der.	Tom orada olmak istedi.
nob	tur	John bor i New York.	John New York'ta yaşıyor.
nob	tur	Ingen var der bortsett fra meg.	Benim dışımda orada kimse yoktu.
nob	tur	Latin er et evigvarende språk.	Latince sürekli bir dildir.